İstanbul’un ekolojik mirasının parçası Sazlıdere Barajının gözden çıkarılması ve TOKİ inşaatları Kanal İstanbul’un başlatıldığının işareti mi?

-
Aa
+
a
a
a

2022 yılında Cumhurbaşkanlığı’nın aldığı bir karara göre Sazlıdere Barajı artık içme suyu barajı olarak işlev görmeyecek. Hemen dibinde TOKİ’nin 24.000 konutluk inşaatı başlatılmış durumda. Sazlıdere Barajı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılmak istenen Kanal İstanbul hattı üzerinde. Konuğumuz Prof. Dr. Doğanay Tolunay ile İstanbul’un önemli içme suyu barajlarından Sazlıdere’nin işlevini kaybettirilmesinin ne anlama geldiğini konuşuyoruz.

İstanbul’un ekolojik mirasının parçası Sazlıdere Barajının gözden çıkarılması ve TOKİ inşaatları Kanal İstanbul’un başlatıldığının işareti mi?
 

İstanbul’un ekolojik mirasının parçası Sazlıdere Barajının gözden çıkarılması ve TOKİ inşaatları Kanal İstanbul’un başlatıldığının işareti mi?

podcast servisi: iTunes / RSS

2025 Nisan ayının son haftasında İstanbul’un önemli içme suyu barajlarından birisi olan Sazlıdere Barajı havzası dahilinde TOKİ konutları inşaatının başladığı haberi ile karşı karşıya kaldık. Su havzasına inşaat yapmak “Su Havzaları Koruma Yönetmeliğine” göre yasak. Sebebi basit, su havzalarının atık su ortaya çıkartacak kullanıma açılması toplanan suyun kirlenmesi anlamına geliyor.

İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi İSKİ havza koruma yönetmeliğine aykırı olduğu için inşa edilen TOKİ konutlarını kaçak ilan etti ve şantiyenin kaldırılması için 23 Mayıs’a kadar süre verdi. Haberlerden okuduğumuza göre TOKİ inşaatlarında yavaşlama yok, 24.000 konutluk TOKİ projesi devam ediyor. Öbür taraftan yine haberlerden okuduğumuza göre 2022 yılında Cumhurbaşkanlığı’nın aldığı bir karara göre Sazlıdere Barajı artık içme suyu barajı olarak işlev görmeyecek. Bu karara göre Sazlıdere Baraj gölü artık bir su birikintisinden ibaret. Bu noktada Sazlıdere Barajı’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılmak istenen Kanal İstanbul hattı üzerinde yer aldığını belirtmemiz gerekiyor. Sazlıdere Barajı Kanal İstanbul rotasının tam üstünde yer alıyor. Bu olup bitenler, alınan kararlar, İstanbul ve şehrin su güvenliği ve ekosistemi açısından ne anlama geliyor, bunları Prof. Dr. Doğanay Tolunay ile konuşuyoruz. Profesör Tolunay İstanbul Planlama Ajansı tarafından 2020 yılında yayımlanan Kanal İstanbul: Çok Disiplinli Bilimsel Değerlendirme başlıklı kitabın yazarlarından. 

Doğanay Tolunay Kanal İstanbul’un şehrin ekolojik mirasının yıkımı olacağını başından beri vurguluyor. Kanalla birlikte kaybedilecek su havzaları ekolojik mirasın çok önemli parçası. Sazlıdere Barajı tek başına çalışan bir sistem değil, İstanbul’un Avrupa yakasındaki diğer su toplama alanları ve havzaları ile birlikte çalışan bir sistem, Sazlıdere barajının kaybının etkisi dolayısıyla çok daha büyük; Prof. Tolunay’a önce Sazlıdere Barajı’nın 2022 yılında Cumhurbaşkanlığı kararı ile içme suyu baraj vasfını kaybetmesinin ve su havzası içinde TOKİ tarafından inşaat yapılıyor olmasının İstanbul için nasıl bir kayıp anlamına geldiğini soruyoruz. Sazlıdere Barajı’nın içmesuyu işlevinin iptal edilmesi Kanal İstanbul projesinin başlangıç sinyali mi? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul’un gelecekte su ihtiyacının önemli bir kısmını Melen Barajı’nın karşılayacağını söylemekte; Sazlıdere’nin kaybı o yüzden önemsiz görülüyor. 1990’da kararı alınan, 2014’te temeli atılan, 2016’da gövdesinde açılan çatlaklarla gündeme gelen ve çatlakların tamir edilemediği söylenen Melen Barajı’na bel bağlamak İstanbul’un su güvenliği açısından ne kadar rasyonel, Tolunay hocaya sorduğumuz sorulardan bir diğeri bu.

Doğanay Tolunay ile birçok sivil toplum kuruluşu, Meslek Odaları, akademisyenler ve uzmanların vurguladığı gibi Kanal İstanbul’un salt bir su yolu projesi olmadığını, bir rant projesi olduğunu konuşuyoruz. Kanal çevresine konumlandırılan rezerv alanlara inşa edilmesi planlanan “Yeni Şehrin” ortaya çıkaracağı muazzam rant hevesi İstanbul’un ekolojisini, tarım alanlarını, kırsal peyzajını ve su kültürünü, hepsini derinden ve olumsuz yönde etkileyecek.


Bu konularda daha önce Açık Radyo’da yaptığımız program kayıtlarımıza erişmek mümkün: 

Kanal İstanbul projesinin gösterilen rotasından çok daha geniş bir alanı nasıl derinden etkileyeceğini ve bu bölgenin biyokültürel miras alanı olarak bütün değerleriyle korunması gerektiğini konuğumuz Prof. Dr. İclal Dinçer ile konuştuğumuz program.

İstanbul Arkeologlar Derneği Şube Başkanı, arkeolog Yiğit Ozar ile Kanal İstanbul'un yaratacağı kültürel ve doğal tahribatı konuştuğumuz program.